Velayeti Annede Olan Çocuğun Babasının Hakları

Aile ve Boşanma Hukuku
Velayeti Annede Olan Çocuğun Babasının Hakları

Hukukumuzda velayet hangi tarafa verilirse verilsin diğer tarafın da birtakım hakları vardır. Bu bağlamda velayeti annede olan çocuğun babasının da doğal olarak bazı hakları mevcuttur. Bu yazımızda velayeti annede olan çocuğun babasının sahip olduğu haklara değineceğiz. Velayeti kendisine verilmeyen baba aşağıdaki haklarını etkili bir şekilde kullanabilir. Ayrıntılı bilgi için İstanbul Aile Hukuku Avukatına danışabilirsiniz.

 

Velayet Nedir ?

Velayet, aile hukuku bünyesinde yer alan bir haktır. Velayet hakkı bir çocuğun anası ve babası olmanın en doğal sonucudur. Çocuğun doğumu ve kişilik kazanması ile velayet hakkı da kendiliğinden doğacaktır. Velayet, reşit olmayan çocuklar üzerinde anne ve babalarının birtakım hak ve borçlara sahip olmasıdır. Çocukların hem şahıs hem de mal varlıklarını korumak için velayet hukuku büyük önem arz etmektedir. TMK m. 335 uyarınca kural olarak ergin olmamış çocuklar ana-babalarının velayeti altında bulunmaktadır. Ancak istisnai bazı durumlarda çocuk erginliğe erişse dahi hakim tarafından onun ana-babasının velayetinde kalmasına hükmedebilir. 

 

Velayet Hakkının Kapsamı Nedir ?

Velayet kurumunun amacı çocuğun üstün yararına hizmet etmektir. Velayet çatısı altında çocuğun hem kişisel hem de malvarlığı hakkı korunur. Ancak bu koruma belli sınırlar içerisinde yapılır. bu bağlamda velayet hakkının kapsamı;

  • Çocuğun bakımı ve yetiştirilmesi
  • Çocuğun adının belirlenmesi
  • Çocuğun yerleşim yerinin belirlenmesi
  • Çocuğun dini ve mesleki eğitiminin verilmesi
  • Çocuğun görüşlerine önem verme
  • Çocuğun temsil edilmesi
  • Çocuğun mallarının yönetilmesi

 

Velayet Hakkı Nasıl Kullanılır ?

Kural olarak 18 yaşını doldurmamış her çocuk ana ve babasının ortak velayeti altındadır. . Çocuğun on sekiz yaşını doldurması, mahkeme kararıyla veya evlenme yoluyla ergin kılınması hallerinde, velayet kendiliğinden son bulacaktır. Bu bağlamda velayet hakkı sadece çocuğun ana ve babasına tanınmış bir haktır. Bu hak ana baba dışında üçüncü bir kişiye bırakılamaz. Bunun tek istisnası ise evlat edinme durumudur. Velayet hakkının kullanımına bakıldığında bu hak evlilik birliği içerisinde kullanılabileceği gibi eşlerin boşanması halinde de kullanılabilir. 

 

1.Evlilik birliği içinde velayet hakkı

Kural olarak ana ve baba evlilik birliği içinde müşterek çocuklarının velayetini birlikte kullanırlar. Bu hak evlilik içinde paylaştırılamaz. Ana ve babanın velayet hakkı birbirinden bağımsız ve eşittir. Ana ve baba velayet konusunda uyuşmazlık yaşadığında hakime başvurarak bu uyuşmazlığın çözümü için hukuki destek alabilirler.

 

2.Boşanma durumunda velayet

Kural olarak evliliğin boşanma ile sona ermesi durumunda çocuğun velayeti, hâkim tarafından ana ya da babadan birine bırakılır. Hukukumuzda ortak velayet henüz yeterince yaygın değildir. Boşanma sürecinde çocuğun velayeti ana veya baba dışında üçüncü bir kişiye bırakılamaz ama vesayet altına aşınması mümkündür. Ancak belirtmek gerekir ki, çocuğun velayetinin ana ya da babaya verilmesi diğerinin kişisel ilişki kurmasını engelleyemez. Bu bağlamda boşanma ile velayet hakkı kendisine verilmeyen ebeveyn çocukla kendi arasında kişisel ilişki kurulmasını talep edebilir. Hakim tarafları dinledikten sonra bu kişisel ilişkiyi düzenleyecektir.

 

Velayeti Annede Olan Çocuğun Babasının Hakları Nelerdir ?

Velayeti annede olan çocuğun babasının elbette ki birtakım yasal hakları mevcuttur. Bu haklar başlıca;

  • Çocuğu görme hakkı
  • Çocuk ile kendi arasında kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı
  • Çocuk ile iletişim ve bağ kurma hakkı
  • Çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılma hakkı
  • Çocuğun ihtiyaçlarını karşılama hakkı
  • Velayetin değiştirilmesini talep hakkı

Çocukla kişisel İlişki Kurulmasını İsteme Hakkı Nedir ?

Velayeti annede olan çocuğun babasının haklarından en önemlisi çocuk ile kendisi arasında kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkıdır. Bu istem hakimden talep edilir. Türk Medeni Kanunu’nun 182.maddesinde bu hususa yer verilmiştir. Buna göre velayet anneye verilmişse baba da çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmakla mükelleftir. bununla birlikte velayetin kullanılması kendisine verilmeyen baba çocukla kişisel ilişkisinin düzenlenmesini isteyebilir. Hakim bu düzenlemeyi yaparken çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararlarını esas alacak ve buna göre belirleme yapacaktır.

 

Babanın Çocukla Kişisel ilişki Kurma Süresi Ne Kadardır ?

Çocukla alakalı yapılan tüm düzenlemelerde çocuğun üstün menfaati gözetilir. Bu bakımdan velayeti kendisine verilmeyen baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkiye ait sürelerin saptanmasında da çocuğun üstün yararı esas alınacaktır. Bu sürenin saptanmasında birçok hususa dikkat edilir. Çocuğun yaşı, eğitim zamanı, boşanma sebebi gibi pek çok kriter incelenir. Örneğin, emzirilme çağında olan bir çocuk ile yetişkin bir çocuğun baba ile ilişki kurma süresi birbirinden farklılık arz edecektir. Uygulamada genellikle hafta sonları baba ile kişisel ilişki kurma süresi yaygındır.

 

Sıkça Sorulan Sorular

 

Üvey çocuğumun velayetini kazanabilir miyim ?

Üvey çocuğunuzu evlat edinmedikçe onun velayetine hak kazanamazsınız.

 

Çocuğumla kişisel ilişkisinin düzenlenmesi için nerede dava açmalıyım ?

Çocukla kişisel ilişki kurulması davası çocuğun yaşadığı yerin aile mahkemesidir.

 

Çocukla kişisel ilişki kurulması davası ne kadar sürer ?

Bu dava takriben 1 yıl kadar sürebilmektedir.

 

Çocukla kişisel ilişki kurulması davası hangi avukat bakar ?

İstanbul aile hukuku avukatı ile hukuki sürecinizi başlatabilirsiniz.

 

Çocukla kişisel ilişki kurulması davası için adli yardım alabilir miyim ?

Evet bu dava için adli yardım talebinde bulunabilirsiniz. 

 

Velayeti Annede Olan Çocuğun Babasının Hakları Hakkında Yargıtay Kararlarından Örnek Alıntılar

“Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişiminine de hizmet etmiş olacaktır. Davalı-karşı davacı baba ile velayeti anneye verilen ortak çocuk 2009 doğumlu … ile 2011 doğumlu Hira Nur arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocuklarla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine engel olacak niteliktedir. Ortak çocuklar ile davalı-karşı davacı baba arasındaki bağların güçlendirilmesinde çocuğun üstün yararı vardır. Gerçekleşen bu durum karşısında mahkemece daha uygun süreli ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.” 2. Hukuk Dairesi         2015/26102 E.  ,  2017/4458 K.

“Davalı-davacı (baba)’da tespit edilen psikotik bozukluğun, çocukla gözetim altında da olsa yatılı olarak kişisel ilişki kurulması halinde çocuk için tehlike arzedip etmediği konusunda yeterli araştırma yapılmamıştır. Mahkemece; davalı-davacı (baba) hakkında düzenlenen dosyadaki raporlar da eklenerek, psikiyatri uzmanı bulunan resmi sağlık kuruluşuna sevk edilip, babadaki mevcut psikotik bozukluğun, kişisel ilişki kurulması halinde çocuk açısından ciddi tehlike arz edip etmediği konusunda ayrıntılı rapor alınması ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.” 2. Hukuk Dairesi         2012/3041 E.  ,  2013/5679 K.

“Ebeveynlerden her ikisinin de çocuk üzerindeki velayet hakkı sürmektedir. Her iki ebeveynin de çocukla kişisel ilişki kurma hakkı eşit derecede mevcuttur. Evlilik dışı çocuk doğuran annenin, çocuğun velayetinin kendisine verilmesi davasında olduğu gibi, bu davada da davacı babanın velayet hakkı kapsamında kişisel ilişki kurma hakkı bulunduğundan, kişisel ilişki kurulması davası hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, yerel mahkeme kararının bozulması gerektiği…” 2. Hukuk Dairesi         2016/1377 E.  ,  2016/2597 K.

Leave a Reply

Call Now Button