Vasinin İzin Almadan Yapabileceği İşler
Kısıtlı kişiler ve velayet altında olmayan küçükler için vasi ataması yapılması gerekli olduğunda vasi tamamen bağımsız hareket edemez. Hukuksal açıdan kısıtlı kişilerin ya da velayet altındaki çocukların hakları korunması gerekli ise vasi ataması yapılır.
Vasiyi mahkeme atar. Vasi ataması 1 yıl ve daha uzun süreli hapsi cezaları sebebi ile kısıtlanan kişiler için de yapılır. Vesayet organının üyesi olan vasi, kişilik haklarını ve mal varlığı değerlerini korumakla yükümlü olur. Türk Medeni Kanunu uyarınca vesayet organları şunlardır:
- Vesayet daireleri,
- Vasi,
- Kayyım.
Vasi Nedir?
Vasi olarak adlandırılan kişiler kısıtlı kişilerin ya da velayet altında olmayan küçüklerin mal varlığı değerlerini ve kişilik haklarını korumak amacı ile göreve getirilir. Vasi atamasını mahkeme yapar. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından atanacak olan vasi sınırsız yetkileri olan bir görev üstlenmez.
Kişinin vasi olarak atanacağı zaman hısım olup olmamasının bir önemi yoktur. Vasi sorumlu olduğu kişinin aleyhinde işlem icra edemez. TMK 403 bu konuyu ilgilendirir. Vesayet kurumuna hukuki sebeplerle gerek duyulmaktadır. Türk Medeni Kanunu 404. Madde kapsamında vasi şu koşullarda atanabilir:
- Kişinin hastalık, madde bağımlılığı, akıl rahatsızlıkları gibi sebeplerle kısıtlı hale gelmesi,
- 1 yıl ve daha uzun süreli hapis cezaları sebebi ile kişinin kısıtlanması,
- Küçüğün velayet altında olmaması.
Vasi Nasıl Atanır?
Vasi atamasını mahkeme yapar. Bu kapsamda da Sulh Hukuk Mahkemesi görev alır. Vasi atanacak kişinin yerleşim yeri mahkemesi yetkili mahkemedir. Bu davalar resen ya da taleple açılabilir. Vasi ataması iki yıllığına yapılır. İki yılın sonunda bu süre iki yıl daha uzatılabilir. Dört yıl tamamlandıktan sonra vasi olarak atanan kişi bu görevden kaçınma hakkını kullanabilmektedir.
Vasinin Görevleri Nelerdir?
Vesayet makamının üyesi olan vasi, kişilik hakları ve mal varlığı değerleri korunacağı zaman kısıtlı bireyler ve velayet altında olmayan çocuklarla ilgili çeşitli sorumlulukları yerine getirir. Tam bağımsız olarak görev yapmayan vasi vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından atanır.
Vesayetle ilgili konular denetlenmesi gerektiğinde denetim makamı devreye girer. Bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi denetim makamı olarak görev yapar. Vasi çeşitli görevleri yerine getirmekle yükümlü olur.
- Defter tutulması,
- Değerli şeylerin saklanması,
- Taşınır malların paraya çevrilmesi,
- Paranın işletilmesi vasinin bazı görevleridir.
Vasi Tayin Edileceği Zaman Kimler Önceliklidir?
Vasi tayinini Sulh Hukuk Mahkemesi yapar. Bu işlemler yapılırken göreve getirilecek kişiler arasında öncelikli olanlar kısıtlı kişinin eşi ve hısımlarıdır. Kanunda sayılan engellerin olmaması halinde vasi tayini sırasında atanacak kişinin kısıtlı kişi ile yerleşim yerinin yakınlığına da bakılır.
Bunun yanı sıra vesayet altına alınacak kişi ile vasi arasındaki güven ilişkisi, vasinin empati kabiliyeti, aralarında menfaat çatışmasının bulunmaması da değerlendirmeye alınacak kriterlerden bazılarıdır.
Vasinin Görev Süresi
Vasi olarak tayin edilen kişi 2 yıllığına göreve gelir. Kanun’un 456. Maddesi kapsamında vasi kural olarak 2 yıllığına görevlendirilmektedir. Vasi, iki dönem üst üste görev yaptığı takdirde bir sonraki dönemde görevden kaçınma hakkını kullanabilmektedir.
Medeni Kanun’un 480. Maddesi kapsamında ise vasilik görevinin uzatılmaması halinde süre dolduğunda sonlanması söz konusudur. Vasi iki dönem üst üste görev yaptığında 4 yılın sonunda görevden kendi isteği ile kaçınabilir. Vasi dilerse göreve devam da edebilmektedir.
Vasi Vesayet Makamından İzin Almadan İşlem Yaparsa Sonuçları Ne Olur?
Vasi, vesayet makamından izin almadığı takdirde yaptığı işlemlerin hukuki açıdan vesayet altındaki kişi için bir borç ve mükellefiyet doğurmadığı görülmektedir. Bunun yanı sıra vesayet altındaki kişi ile işlem yapan tarafın bu işlemle bağlı kalması söz konusu olur. Vesayet altındaki kişi için doğmuş olan hak ve alacak bu durumda karşı tarafın mükellefiyetinde olacaktır.
Kısıtlılık Koşulları
Türk Medeni Kanunu uyarınca bir kişinin kısıtlı olarak kabul edilmesi için bazı şartların varlığına bakılır. TMK 405 bu konuyla ilişkili kanun maddesidir. Kişi işlerini kendi başına yürütemediğinde, sürekli bir koruma ve bakım ihtiyacı varsa, başkalarının güvenliğini tehdit edebilecek durumda ise mahkeme kararı ile kısıtlı sayılabilir.
- Kişinin akıl hastalığının olması,
- Kişinin ağır bir hastalık sebebi ile işlerini kendi başına yürütememesi,
- Akıl zayıflığı,
- Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı,
- Kötü yaşam tarzı,
- Özgürlüğü bağlayıcı cezalar,
- Savurganlık gibi nedenlerle kişi mahkemece kısıtlı kabul edilebilir.
Kısıtlanan kişinin taşınır ve taşınmaz mallarının kontrolü mahkemeye geçeceğinden mahkeme vesayet makamı olarak vasi atamasını yapar. Vasi, kısıtlı kişinin yakınları arasından olabileceği gibi bu konuda hısımlığa bakılmaz.
Vasinin kısıtlı kişi ile bir husumetinin olmaması, 18 yaşını doldurmuş olması, kamu hizmetinden yasaklı olmaması, ilgili vesayet dairesi hâkimi olmaması gerekir. Ayrıca haysiyetsiz bir yaşam süren kişiler de vasi olarak atanamamaktadır.
Kısıtlı Kişinin Mallarını Vasi Satabilir mi?
Vasi, kısıtlı kişinin malları üzerinde tasarrufta bulunacağı zaman mahkemeye başvurmak zorundadır. Vesayet makamı olarak Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurması gereken vasi bazı bilgileri bu makama ibraz eder:
- Kısıtlının malları üzerinde gidilecek tasarrufun niteliği,
- Alım ve satımın ölçüsü,
- Kısıtlının satıştan elde edeceği fayda,
- Tasarrufla ilgili detaylı gerekçelendirme.
Sulh Mahkemesi vasi tarafından sunulan bu bilgileri inceler ve değerlendirdikten sonra bir karar verir. Sulh Mahkemesi’nin uygun bulması halinde malın satışına izin verebilmesi söz konusu olur. Burada dikkate alınacak husus kısıtlının zarar görmemesidir.
Vesayet makamı satış talebini tamamen onaylayabileceği gibi kısmen de onaylayabilir. Kısmen onaylanma söz konusu ise malların gerektiği ölçüde satışına izin verilmiş demektir. TMK 444 uyarınca kısıtlı kişilerin taşınmazlarına ilişkin satış usullerinin neler olduğu açıklanır.
Kısıtlı kişinin çıkarları ile uyumlu olduğunda satışa izin davası açılmak sureti ile Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurularak taşınmazların satışı için onay alınması gerekir. Bu kanun kapsamında 440. Madde 2. Fıkra uyarınca kısıtlı kişinin kendisi ve ailesi için özel bir değer taşıyan malları zorunluluk hali dışında satılamamaktadır. Bu eşyaların her biri farklı nitelikte olabilir. Zorunluluk halinden kasıt ise aşılamayan ekonomik zorluklar ortaya çıktığında devreye girmektedir.
Vasi İzin Almadan Hangi İşleri Yapabilir?
Vasi, kısıtlı kişinin ya da vesayet altındaki küçüğün mal varlığı değerlerini ve kişilik haklarını korumakla yükümlüdür. Aynı zamanda vasi hukuki işlemler söz konusu olduğunda bu kişileri temsil etme hakkına sahiptir.
Vasi açısından izin almadan yapılabilecek işlemler kanun kapsamında hiçbir şekilde yapılamayacak işlemler dışında tutulanlardır. Vasi kanuna göre aşağıdaki işlemleri yapamaz:
- Vesayet altındaki kişi adına kefil olmak,
- Vakıf kurmak,
- Önemli bağışlar yapmak.
Vasi kanunun 438. Maddesi kapsamında göreve geldiği andan itibaren defter tutmakla yükümlüdür. Yönetilecek mal varlığının defterinin tutulması zorunludur. Kısıtlı kişinin yönetilecek bir malvarlığı olmadığı hallerde ise vasinin defter tutmasına gerek olmaz.
Vasinin görevi sona erdiğinde kanunun 489. Maddesi uyarınca mal varlığının yönetimine ilişkin kapsamlı bir rapor vermesi istenir. Vasi görevi sona erdikten sonra 15 gün içinde bu raporu ve ayrıntılı hesap dökümünü mahkemeye vermekle yükümlüdür.
Vasi Hangi Kararlarda Vesayet Makamından İzin İster?
Bu kararlardan bazıları şunlardır:
- Taşınmaz alım-satımı, rehnedilmesi, üzerinde ayni hak kurulması
- Olağan işletme ve yönetim ihtiyaçlarından ayrı taşınır ya da hak ve değerlerin alım-satım, devir, rehnedilme işlemleri
- Olağan yönetim sınırlarını aşan yapı işleri,
- Ödünç alma-verme,
- Kambiyo taahhüdü altına girilmesi,
- Ürün sözleşmesi (1 yıl ve daha uzun süreli),
- Taşınmaz kira sözleşmesi (3 yıl ve daha uzun süreli),
- Vesayet altındaki kişinin bir sanat ya da meslekle uğraşısı olması,
- Mal rejimi sözleşmesi yapma,
- Miras paylaşımı,
- Miras payının devri sözleşmesi yapma,
- Borç ödemeden aciz beyanı verme,
- Vesayet altındaki kişiye hayat sigortası yapma,
- Çıraklık sözleşmesi yapma,
- Vesayet altındaki kişinin sağlık, bakım, eğitim kurumlarından herhangi birine yerleştirilmesi,
- Vesayet altındaki kişinin yerleşim yeri değişikliğinin yapılması.
Vasilik kurumunda dair hukuki iş, işlem, uyuşmazlık ve davada hak, menfaat, maddiyat ve/veya zaman kaybı yaşanmaması için yetkin ve uzman bir aile hukuku avukatından yardım almak en sağlıklı yaklaşım olacaktır.
Vasinin Denetim Makamından İzin Alması Gereken Durumlar
Türk Medeni Kanunu uyarınca kısıtlı kişiler ya da vesayet altında olmayan çocuklar için vasi tayin edilebilir. Vasi tayini resen yapılabileceği gibi bu işlemler taleple de gerçekleştirilebilir. Vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
Denetim makamı ise Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Vasi bazı işlemleri hiçbir şekilde yapamaz. Bu işlemler ne vesayet makamı ne de denetim makamı izni ile yapılabilecek işlemler değildir. Vesayet altındaki kişiye kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağışlarda bulunmak vasinin yapamayacağı işlemlerdir. Aşağıdaki işlemler için vasinin denetim makamından izin alması zorunludur:
- Vesayet altındaki kişinin evlat edinilmesi ya da evlat edinmesi,
- Vasiyet altındaki kişinin vatandaşlık alması ya da vatandaşlıktan çıkması,
- İşletme tasfiyesi, devralınması, önemli bir sermaye ile şirket ortaklığına girilmesi,
- Ömür boyu gelir bağlama sözleşmeleri, aylık bağlama sözleşmeleri yapılması,
- Miras sözleşmeleri yapılması, miras kabulü ya da reddi,
- Küçüğün ergin kılınması,
- Vesayet altındaki kişiyle vasi arasında sözleşme akdi yapılması.
Vasinin Görevinden Azledilmesine Yol Açan Sebepler
Vasi bazı durumlarda görevinden alınabilir. Vasinin görevinden azledilmesine yol açan çeşitli nedenler olabilir. Medeni Kanun’un 483. Maddesi uyarınca vasi aşağıdaki hallerde görevinden azledilebilir:
- Görevin ağır şekilde savsaklanması,
- Vasinin yetkilerini kötüye kullanması,
- Güven sarsıcı davranışlar,
- Borç ödemede acze düşme.
Vesayet makamının vasinin görevini yerine getirirken kasıtlı olmasa da vesayet altındaki kişinin menfaatlerini tehlikeye düşürdüğünü fark etmesi durumunda vasi görevden alınabilir. Vasi bunun dışında siyasi, sosyal, ailevi ve fiziksel nedenlerle de görevden alınabilmektedir.
Vasi görevden azledileceği zaman kendisini atayan mahkeme bu görevi yerine getirmektedir. Yetkili olan mahkeme ise vasi tayin edilen kişinin yerleşim yeri mahkemesi olur. Mahkeme duruşma sırasında vasinin azliyle ilgili karar verir. Vesayet makamı bu işlemleri dosya üzerinden yapmaz. Duruşma sırasında vasinin dinlenmesi gerekir. Ayrıca mahkeme delilleri de toplar.
Sıkça Sorulan Sorular
Vasi, Vesayet Altındaki Kişi Adına Kefil Olabilir mi?
Vasinin, vesayeti altında bulunan kimse adına kefil olması mümkün değildir. Bununla birlikte önemli bağışlarda bulunması yahut vakıf kurması da söz konusu değildir.
Vasi, Vesayet Altındaki Kişinin Malından Ücret Alabilir mi?
Evet, vasi, vesayet altında bulunan kişinin malından ücret alma hakkını haizdir.
Vasi, Vesayet Altındaki Kişinin Malını Satabilir mi?
Vasinin mal satışı için vesayet makamından izin alma yükümlülüğü vardır. Fakat vurgulamakta yarar var ki vasinin her malı satabilmesi söz konusu değildir.