Hangi Hallerde Boşanma Olmaz?
Boşanma, eşler arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar sebebi ile ortaya çıkan bir durumdur. Eşlerin çeşitli nedenlerle evlilik birliğini sonlandırmak istediği durumlarda Türk Medeni Kanunu uyarınca boşanma gerçekleşebilir.
Boşanma davaları anlaşmalı veya çekişmeli olarak görülebilen dava türleridir. Anlaşmalı boşanmada eşlerin dava öncesi ortak karar alması söz konusudur. Bu durumda eşlerin bir boşanma protokolü hazırlayarak hareket ettiği görülür.
Çekişmeli boşanma davaları ise süreç açısından daha karmaşıktır. Bu tür davalarda çocukların velayeti, mal paylaşımı gibi birtakım konularda eşler ortak karar alamadığı için mahkemenin davaya yönelik karar alması gerekebilir.
Boşanma davaları usulden ya da esastan reddedilebilir. Usulden reddedilen davalarda davanın yargılama şekline yönelik yapılacak hatalar söz konusudur. Dava açılırken yapılan bu hatalar sebebi ile boşanma gerçekleşmeyebilir. Boşanma davasının esastan reddedilmesi yapılan yargılama neticesinde haksız bulunan tarafla ilgilidir.
Boşanmanın Gerçekleşmesine Engel Teşkil Eden Durumlar
Aile toplumun temel yapı birimi olarak kabul edildiğinden kanun aracılığı ile de korunur. Ailenin devamlılığı esastır. Keyfi nedenlere dayanılarak aile birliğinin sonlandırılabilmesi mümkün değildir.
Mahkeme sürecine girilen evliliklerde karar alınırken sosyal açıdan da konunun değerlendirilmesi gerekir. Boşanma davasının gerçekleşebilmesi için kanunda belirlenen sebeplere dayanılması çekişmeli boşanma davalarının özelliklerinden biridir.
- Boşanma davasını açan tarafın isteminden vaz geçmesi boşanmaya engel teşkil eder.
- Dava yetkili mahkemeye açılmadığı takdirde usulden reddedilir.
- Avukat dava dosyasına vekaletnamesini koymadığı takdirde dava usulden dolayı reddedilir.
- Boşanma davalarına taraflardan birinin katılmaması halinde katılmayan eş kusursuz veya az kusurlu ise boşanma gerçekleşmez.
- Taraflar kusur iddia ettiklerinde bunu ispat etmekle mükelleftir. Kusura yönelik iddiaların kanıtlanmaması boşanmaya engel teşkil eder.
- Boşanma davası açılırken yatırılması gereken harçların ödenmemesi dava açılmasına engeldir.
- Anlaşmalı boşanmalarda anlaşmanın sonlanması davanın sonuçlanmasına engel teşkil edecektir.
- Boşanma avukatı tarafından temsil edilen eşlerin avukatının mazeret göstermeden duruşmalara katılmaması davanın sonuçlanmamasına neden olur.
- Taraflar duruşmalara mazeretsiz olarak katılmadıklarında dava sonuçlanmaz.
- Boşanamaya yönelik iddiaların ispat edilmemesi boşanmanın gerçekleşmeme nedenleri arasındadır.
Boşanmayı Engelleyen Haller
Boşanmayı engelleyen hallerin varlığı durumunda boşanma gerçekleşmez. Kanun gereği eşlerin evlendikten sonra en az 1 yıl evli kalması gerekir. 1 yıl tamamlanmadan boşanmak isteyen tarafların talebi kabul edilmemektedir.
Şikâyetten vaz geçme durumu da boşanmaya engel teşkil eden haller arasındadır. Boşanma davasını açan eş kusur bakımından diğer eşe oranla daha kusurlu ise bu durumda da hâkim boşanmaya ret kararı verir.
Çekişmeli boşanma davalarında eşlerin kusur oranlarına bakılır. Bu nedenle davacı tarafın davalı tarafa oranla daha az kusurlu ya da kusursuz olması koşulu aranır. Çekişmeli davalarda delillerin varlığı da önemlidir. Mahkemeye sunulacak delillerin iddiaları ispatlama gücü olmak zorundadır. Yetersiz delil sunulması ya da iddiaların deliller aracılığı ile ispat edilmemesi davanın sonuçlanmasına engeldir.
Boşanma davasının şartları yerine getirilmediğinde boşanma olmaz. Davaya yönelik usul eksiklikleri davanın neticelenmesine engel teşkil eder. Davacının boşanma iradesindeki değişiklikler davanın sonuçlanmama nedenleri arasındadır. Boşanma sebeplerinin ispat edilmemesi boşanma olmamasına yol açar.
Boşanma Davalarında Hâkim Neleri Değerlendirir?
Boşanma davalarında anlaşmalı ya da çekişmeli olma durumuna bağlı olarak hareket edilir. Anlaşmalı boşanma davasında eşler önceden bir araya gelerek bir anlaşma protokolü hazırlar. Bu protokol mahkemeye sunulduğunda hâkim tarafların özgür iradeleri ile karar alıp almadıklarına bakar.
Bazı durumlarda hâkim eşleri birlikte veya ayrı ayrı dinlemek ister. Tarafların beyanlarını özgür iradeleri ile verdiklerine kanaat getirdiğinde hâkim anlaşma uyarınca eşleri boşar. Bu tür davalar genellikle tek celsede sonuçlanabilmektedir.
Anlaşmalı boşanma davalarında protokolde yer alan kararlar açık ve net olarak belirtilmek zorundadır. Hâkimin protokolü uygun bulmaması durumunda da boşanmanın gerçekleşmesi mümkün olmayacaktır. Protokol boşanma davası kesinleşene kadar iptal edilebilen bir anlaşmadır.
Çekişmeli boşanma davaları ise sürecin farklı işlediği dava türleridir. Bu tür davalarda hâkim tarafların iddia ve taleplerini değerlendirir. Eşlerin kusur oranlarını dikkate alarak karar verir. Tarafların iddialarının delillerle desteklenmesi çekişmeli davalar sırasında önemli olur.
Boşanma Davası Reddedilirse Ne Olur?
Boşanma davası reddedildiğinde boşanma gerçekleşmez. Bu durumda reddedilme nedenlerine bakılması gerekir. Dava usulden reddedilmiş ise usul eksiklikleri giderilerek yeniden dava açılabilir.
Davanın esastan reddedilmesi durumunda aynı gerekçeye dayanılarak yeni bir dava açmak için 3 yıl beklenir. Başka bir gerekçe gösterilerek yeni bir dava tekrar açılabilir ve bu defa 3 yıl beklemeye gerek olmaz.
Boşanma Davası Dilekçe Örneği
… AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE;
DAVACI :
T.C. KİMLİK NUMARASI :
ADRES :
VEKİLİ :
(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)
ADRES :
(Varsa tarafların kanuni temsilcilerinin)
DAVALI :
ADRESİ :
DAVA DEĞERİ :
(Davanın konusu ve malvarlığı haklarına dair davalarda)
KONU :
AÇIKLAMALAR :
1-)
2-)
3-)
4-)
5-)
HUKUKİ NEDENLER :
HUKUKİ DELİLLER :
SONUÇ VE İSTEM :
EKLER :
Davacı Vekili
Av.
Boşanma Davası Yargıtay Kararları
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin boşanma davası ve ziynet alacağına ilişkin 19.01.2016 tarihli kararı:
2. Hukuk Dairesi 2015/10744 E. , 2016/861 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından kadının boşanma davası ve fer’ileri ile kendi boşanma davası hakkında hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı-karşı davalı kadın tarafından boşanma davası 29.03.2013 tarihinde, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise…. Aile Mahkemesine süresinde verdiği cevap dilekçesi ile 07.05.2013 tarihinde karşı boşanma davası açılmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Mahkemece, “davalının” kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanma kararı verildiğine göre “kabul” kararının kadının davasına münhasıran verildiği ve erkeğin karşı davası hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmadığı anlaşılmaktadır. Dava ve karşı dava birbirinden bağımsız ayrı davalardır ve davaların her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Erkek tarafından açılan boşanma davası hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen davacı-karşı davalı kadının boşanma davası ve fer’ileri ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.01.2016 (Salı)
Boşanma Davasında Erkeğin Hakları Nelerdir?
Boşanma davaları tarafların çeşitli nedenlerle fikir ayrılıklarına düşmesi durumunda açılabilir. Eşler aile birliği kurulurken özgür iradeleri ile karar alır. Bununla birlikte aile birliği sonlandırılırken keyfi hareket edilemez.
Türk Medeni Kanunu aile birliğini korumaya yöneliktir. Ailenin toplum açısından taşıdığı öneme istinaden bu birliğin korunması esastır. Bununla birlikte aile birliğinin temelden sarsılması söz konusu ise ve eşler ayrılma kararı almışsa mahkemeye müracaat ederek boşanma davası açar.
Türk Medeni Kanunu uyarınca erkek ve kadın yasalar önünde eşit hak ve yükümlüklere sahiptir. Bu nedenle boşanma davaları sırasında kanuna göre karar verilir. Medeni Kanun uyarınca mahkemede taraf olanların hakları eşit olarak kabul edilir.
Boşanmada Erkeğe Tanınan Haklar Nelerdir?
Boşanmada erkeğe tanınan haklar söz konusu olduğunda çocukların durumu, ortak konutun kime tahsis edileceği, nafaka, mal paylaşımı, maddi ve manevi tazminat gibi birçok konunun dikkate alınması gerekir. Erkeğe tanınan haklar bakımından konu başlıkları aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
- Müşterek çocukların velayeti.
- Müşterek çocuklarla kişisel ilişki kurma hakkı.
- Çocuğa yönelik nafaka talebi.
- Yoksulluk nafakası hakkı.
- Maddi-manevi tazminat hakkı.
- Evdeki kişisel eşyalarını talep etme hakkı.
- Aile konutuna şerh konması talebi hakkı.
- Mal paylaşımı isteme hakkı.
Boşanma Davasında Erkeğin Nafaka ve Velayet Hakkı
Boşanma davasında erkeğin nafaka ve velayet hakkı kadına tanınan haklar gibidir. Kanun önünde kadın ya da erkek olarak eşler ayrılmaz. Taraflar Medeni Kanun uyarınca eşit haklara sahip olduğundan erkek için de velayet veya nafaka hakkından yararlanma söz konusudur.
Velayet belirlenirken çocuğun üstün yararı gözetilmektedir. Çocuğun maddi ve manevi olarak hangi tarafta kalması üstün yararına hizmet ediyorsa mahkeme karar verirken bu konuyu dikkate alır.
Çocuğun yaşam koşulları, eğitim durumu, sağlığı, sosyal yaşamı velayet verilirken dikkate alınır. Babanın imkanları daha uygunsa ve çocuk açısından bir yarar sağlayacaksa velayet babaya verilebilir.
Annenin kusurunun olması durumunda da velayet babaya verilebilir. Psikolojik ya da fiziksel rahatsızlıklar, madde bağımlılığı gibi olumsuz haller karşısında çocuğun menfaati doğrultusunda velayeti babaya verilebilmektedir.
Erkeğin eski eşine nafaka ödemeyi reddedebildiği durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Boşanma davalarında genellikle nafakayı erkek boşandığı eşe ve çocuklara öder. Bununla birlikte bazı durumlarda eski eşe nafaka ödemeyi reddetmek de mümkündür.
Erkek eski eşine nafaka ödemeyi reddetse dahi çocuk için bu durum geçerli olmaz. Velayetin babaya verilmesi durumunda çocuk için ödenen iştirak nafakası kadın tarafından ödenebilir. Erkeğin hakları arasında diğer eşten daha az kusurlu ya da kusursuz olması halinde boşanmayı istememe hakkı da bulunur.
Çekişmeli boşanma davalarında erkek davayı açan eşten az kusurlu ya da kusursuz ise boşanmayı istememe hakkına sahiptir. Erkek boşanma sebebi ile yoksulluğa düşecekse yoksulluk nafakası isteme hakkına sahiptir.
Kanun kadın ve erkeği bu konuda ayırmaz. Taraflardan yoksulluğa düşecek olan boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talep edebilir. Çocuğun velayeti babaya verilmiş ise bu durumda erkeğin kadından iştirak nafakası talep etme hakkı bulunur.
Boşanma davalarında erkeğe tanınan haklardan biri de maddi ve manevi tazminat talep edebilme hakkıdır. Maddi tazminat talebi söz konusu olduğunda tarafların kusur oranlarına dikkat edilir. Manevi tazminat taleplerinde ise bu durum geçerli değildir.
Boşanma davalarına bağlı olarak açılacak maddi ve manevi tazminat davaları farklı hukuki içeriğe ve usule bağlı olarak görülmektedir. Tazminat davası açılacağı zaman çekişmeli boşanma davası sürerken ya da dava sonuçlandıktan sonraki 1 yıl içinde hareket edilmesi gerekir.
Boşanma davası sırasında maddi tazminata karar verilebilmesi bazı koşulların sağlanması ile mümkündür. Öncelikle boşanma kararının verilmiş olması gerekir. Maddi tazminat talebinde bulunan eşin daha az kusurlu ya da kusursuz olması icap eder. Bunun yanı sıra maddi tazminat talebinde bulunan eşin beklenen ya da mevcut durumdaki menfaatleri zarar görmüş olmalıdır. Maddi tazminatın istenme sebebi boşanma olmalıdır. Bu koşullar birlikte sağlanmadığı takdirde maddi tazminat davası açılamaz.
Maddi tazminat davası açıldığında tazminat hesaplaması yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınır. Kusur dereceleri ve fiilin ağırlığına da bakılmaktadır. Hâkim hakkaniyet ilkesini esas alarak karar verirken paranın alım gücünü de göz önünde bulundurur. İhlal edilmiş olan beklenen ve mevcut hakların ihlali de maddi tazminat davalarında incelenir.
Sıkça Sorulan Sorular
Özel Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Özel boşanma sebepleri şunlardır: zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme veya haysiyetsiz hayat sürme, terk ve akıl hastalığı.
Boşanma Davası Nereye Açılır?
Boşanma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin mevcut olmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Anlaşmalı Boşanabilmek İçin Ne Kadar Evli Kalmak Gereklidir.?
Anlaşmalı boşanma davası açılabilmesi için en az bir yıldır evli olmak gereklidir.