Gaiplik Davası

Gaiplik Davası

Gaiplik, Türk Medeni Kanunu uyarınca düzenlenmiştir. gaiplik en genel tanımıyla yaşayıp yaşamadığı bilinmeyen kimselerin ölmüş olmalarına pek muhtemel bakılması halinde verilen karardır. Kanun koyucu, ölüm tehlikesi içinde kaybolan ya da kendisinden uzun süreden beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü kuvvetle muhtemel ise bu kişinin gaipliğine karar verir. Bu kararı almak için Gaiplik davası açılmalıdır. Gaipliğin pek çok hukuki neticesi mevcuttur. Bu yazımızda gaipliğin özellikle aile hukuku üzerindeki etkilerini inceleyeceğiz. Detaylı bilgi almak için İstanbul Aile Hukuku Avukatına danışabilirsiniz.

 

Gaiplik Nedir ?

Gerçek kişilik kural olarak ölümle sona ermektedir. Ancak bazı hallerde ölüm kanıtlanmamış olsa da hukuken bir kimsenin öldüğüne karar verilebilir. bu kimseye gaip denir. Gaiplik karinesi uyarınca cesedi bulunamamış bir kimsenin ölmüş sayılması sağlanabilir. Gaip, en genel tanımıyla nerede olduğu bilinmeyen kişilerdir. Gaiplerin yaşayıp yaşamadığı net olarak tespit edilemediği için ölmüş olmalarına pek muhtemel bakılabilir. Gaiplik kararının verilmesi basit bir durum değildir. Kanun koyucu gaipliğe karar verilebilmesi için somut olayda birtakım şartlar aramaktadır. 

 

Gaiplik Kararı Şartları

Gaiplik kararının verilebilmesi için kanun koyucu bazı şartların varlığını aramıştır. Gaipliğe karar verilebilmesi için gerekli şartlar;

 

1.Kişinin ölüm sonucunu doğurması kuvvetle muhtemel olan bir tehlike içinde kaybolması

Ölüm tehlikesi içinde kaybolma kanunen aranan şartlardan biridir. Kişinin ölümüne kesin gözle bakılıyorsa bu durumda gaiplik değil ölüm karinesi söz konusudur. Örneğin, bir uçağın düşmesi ve hiçbir yolcuya ulaşılamaması halinde hepsi için gaiplik değil ölüm karinesi söz konusu olacaktır. Çünkü bu yolcuların ölümüne kesin olarak bakılabilir. Gaiplik ise ölümün kuvvetle muhtemel olduğu yani kesin olmadığı hallerde söz konusudur. Hava koşullarının uygun olduğu bir zamanda iyi yüzme bilen bir kişinin geri dönmemesi gaiplik müessesini gündeme getirir çünkü bu kişinin iyi yüzme bildiği ve hava koşullarının iyi olması onun kesin olarak öldüğü sonucuna ulaştıramaz. 

 

2.Kişiden uzun zamandan beri haber alınamıyor olması

Bu kişiden kesintisiz olarak uzun süredir haber alınamıyorsa bu durumda gaipliğine karar verilebilir. Bu ikinci şarttır. Ölüm tehlikesi içinde kaybolma söz konusu olmadan bu kişinin nerede olduğu bilinmiyorsa veya yaşayıp yaşamadığı bilinmiyorsa gaiplik söz konusu olabilir. Bir kimsenin yabancı bir ülkeye yerleştikten sonra sık sık iletişimde kalmasına rağmen bir süre sonra iletişimi kesip uzun yıllarca kendisinden haber alınamamışsa gaiplik gündeme gelebilir. 

 

3.Ölümün kuvvetle muhtemel olması

Gerek ölüm tehlikesi içinde kaybolmuş gerekse uzun zamandır kendisinden haber alınamamış kişinin gaipliğine karar verilebilmesi için muhakkak aranan şart onun ölümüne kuvvetle muhtemel olarak bakılabilmesidir. Hakim somut olayı değerlendirerek ölümün kuvvetle muhtemel olduğuna kanaat getirmelidir. Aksi halde gaiplik kararı verilemez. Ölümün pek olası olup olmadığı her somut olayda ayrıca değerlendirilir. Örneğin, vahşi hayvanların yaşadığı bir ormana tek başına seyahat eden kişinin durumu gaipliği gerektirebilir.

 

Gaiplik Kararı için Geçmesi Gereken Süreler

Gaiplik kararının verilebilmesi için ya kişinin sağ olup olmadığı bilinmemeli ya da kendisinden uzun zamandır haber alınamamalıdır. Kanun koyucu iki durum için farklı süreler öngörmüştür. Bunlar;

  • Ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda = tehlike anından itibaren 1 yıl
  • Uzun zamandır haber alınamamama durumunda = son haber tarihinden 5 yıl 

Bu sürelerin geçmesi halinde gaiplik davası açabilirsiniz.

 

Gaiplik Davasını Kim Açabilir ?

Gaiplik kararı için ilgililerin talepte bulunması dava yoluna başvurması gerekir. Gaiplik kararı re’sen verilemez, ilgili kimselerin bu hususta talepte bulunması gerekmektedir. İlgililer ise hakları gaibin ölümüne bağlı olan kişilerdir. Örneğin;

  • Gaibin yasal mirasçıları
  • Gaibin eşi
  • Gaibin atanmış mirasçıları
  • Gaip yüzünden mirasa katılamayanlar
  • Bazı hallerde hazine

 

Gaiplik Davası İlanı

Gaiplik davası açıldığında ilgili mahkeme usule uygun bir ilan yapılmasına karar verir. İlamın süresi kural olarak ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır. İlk ilandan altı ay geçmedikçe gaiplik kararı verilemez. İlanın sayısı ise kanunda açıkça yer almaktadır. Bu hususa hakim karar verecektir. Gerekirse ikinci ilanı da yayınlayabilir ve süreci altı ay daha uzatabilir. Bu bağlamda bir kimsenin gaipliğine karar verilebilmesi için yukarıda bahsi geçen sürelere en az 6 ay daha eklemek gerekecektir. 

 

Gaipliğin Sonuçları

Gaiplik kararı alınmasının hukuken pek çok neticesi mevcuttur. Bunlar genel olarak;

  • Nişanlılık kendiliğinden sona erer.
  • Gaibin eşi mahkemeye başvurarak evliliğin feshini talep edebilir.
  • Velayet gaibin eşine geçer.
  • Ölüme bağlı haklar gaip ölmüş gibi kullanılabilir. 

 

Sıkça Sorulan Sorular

 

Gaiplik davası nerede açılır ?

Gaiplik davası için görevli ve yetkili mahkeme kişinin Türkiye’deki son yerleşim yerinin sulh hukuk mahkemesidir. Türkiye’ye hiç yerleşmemiş ise nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yerin ya da böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı olduğu yerin sulh hukuk mahkemesinde de dava açılabilir.

 

Eşim için gaiplik kararı verildi, nikâhımız düştü mü ?

Hayır, gaiplik boşanma sonucunu doğurmaz. Bunun için evliliğin feshini mahkemeden talep etmek gerekmektedir. 

 

Gaip kişi ortaya çıkarsa ne olur ?

Gaibin geri gelmesi halinde gerek miras gerekse aile hukuku bakımından sonuçlar doğacaktır. Özellikle miras hukukunda diğer mirasçılara geçen mallar gaibe geri verilecektir.

 

Gaiplik davası ne kadar sürer ?

Kanunda aranan sürelerin geçmesi ve ilan süresinin bitmesinin ardından dosya üzerinden karar verilecektir. 

 

Yargıtay Kararlarından Örnek Alıntılar

İncelenen dosyadan, gaipliğine karar verilen M.. İ.. E..’in hakkındaki son haber alma tarihinin 10.12.2002 olduğu, dava tarihi itibariyle aradan üç yıl geçtiği anlaşılmıştır. Mahkemece Türk Medeni Kanununun 33. maddesinde öngörülen ikinci bir ilanın yapılmaması ve son haber alma tarihinden itibaren en az beş yıl geçmeden adı geçenin gaipliğine ilişkin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.” 2. Hukuk Dairesi         2008/3131 E.  ,  2009/3528 K.

“somut olayda gaipliğine karar verilen kişilerin nüfus kayıtlarından ayrıntılı araştırılıp ölü mü sağ mı oldukları, bu kişilerden en son haber alma tarihi tespit edilmemiştir. Bu itibarla, gaiplikleri istenilen …, …, … ve …’in nüfus kayıtları getirtilerek açık kimlik bilgileri, ölü mü sağ mı oldukları tespit edilip gerekli araştırma yapılarak en son haberin alındığı tarih belirlenip bu tarihin karar yerinde açıkça gösterilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile infazda tereddütlere neden olacak şekilde yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” 18. Hukuk Dairesi         2015/10885 E.  ,  2016/6792 K.

Bir kişinin gaipliğine karar verilebilmesi için, her şeyden önce kanunun aradığı olaylardan en az birinin gerçekleşmesi gerekir. TMK’nin 32. maddesinin birinci fıkrasında gaiplik nedeni olarak iki ayrı olay düzenlenmiş olup bunlar, “ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama”dır. Bu iki olay birbirinden bağımsız ve ayrı olup bunlardan birinin mevcut olması hâlinde, şartları dâhilinde, bir kimsenin gaipliği istenebilir. “Ölüm tehlikesi içinde kaybolma” ve “uzun zamandan beri haber alınamama” olaylarının gaiplik nedeni teşkil edebilmesi için, gaipliği istenilenin “ölümü hakkında kuvvetli olasılık” olması kaydıyla gaipliğine karar verilebileceği düzenlemiştir.” 8. Hukuk Dairesi         2017/8842 E.  ,  2019/2901 K.

Leave a Reply

Call Now Button