Boşanma Davasında Kadının Hakları Nelerdir?
Boşanma davasında kadınların pek çok hakları vardır. Kural olarak kadının boşanma davasındaki hakları kanunlarla korunur. Ancak bu haklar sadece resmi nikahı bulunan yani geçerli evlilik ilişkisine sahip kadınlara tanınmıştır. Bu hakların çoğundan dini nikah gibi geçerli evlilik ilişkisi bulunmayan kadınlar yararlanamaz. Bu yazımızda boşanma davasında kadınlarının haklarının neler olduğuna değineceğiz. Ayrıntılı bilgi için İstanbul Boşanma Avukatına danışabilirsiniz.
Boşanma Davasında Kadının Hakları
Boşanma davasında kadınların pek çok hakkı vardır. Bunlardan en önemlileri;
- Maddi tazminat hakkı
- Manevi tazminat hakkı
- Nafaka hakkı
- Mal rejiminden kaynaklı alacak talep etme hakkı
- Ayrı yaşama hakkı
- Koruma kararı talep etme hakkı
- Velayet isteme hakkı
- Aile konutu şerhi isteme hakkı
- Çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı
- Adli yardım hakkı
- Ücretsiz avukat talep etme hakkı
- Ziynet eşyası alacağı hakkı
- Ortak konutun özgülenmesi hakkı
- Tedbir nafakası hakkı
- İştirak nafakası hakkı
Boşanma Davasında Kadının Tazminat Hakları
Boşanma davasında kadının hem maddi hem de manevi tazminat hakkı olabilir. Maddi ve manevi tazminat birlikte talep edilebileceği gibi ayrı ayrı davalara da konu olabilir. maddi ve manevi tazminat boşanmanın mali sonuçlarından biridir. Maddi tazminatın amacı boşanmaya sebep olan olaylar nedeniyle uğranılan maddi zararların telafi edilmesidir ve kural olarak kusursuz veya daha az kusurlu olan taraf tarafından talep edilebilir. Boşanma davasında kadının haklarından biri olan maddi tazminat isteme hakkı uyarınca kadınlar malvarlıklarının güncelde içinde bulunduğu durum ile zarara neden olan davranışlar olmasaydı malvarlıklarının içinde bulunacağı farazi durum arasındaki farkı isteyebilir.
Manevi tazminat ise boşanma davasında kadının haklarından bir diğeridir. Manevi tazminat ile boşanma davasında kadının manevi zararı telafi edilmeye çalışılır. Haksız bir davranış nedeniyle kadının çektiği bedeni ve ruhi acı, üzüntü ve keder bu tazminat ile hafifletilmek istenmiştir. Manevi tazminatı sadece kişilik hakları saldırıya uğrayan kadınlar talep edebilir. Boşanma davasında kadın, kocasının kusurlu olması şartıyla manevi tazminat talep edebilir. Detaylı bilgi için İstanbul Aile Hukuku Avukatından hukuki destek talep edebilirsiniz.
Boşanma Davasında Kadının Nafaka Hakkı
Boşanma davasında kadının nafaka hakkı da vardır. Boşanma davasında kadın yoksulluk nafakası başta olmak üzere iştirak ve tedbir nafakası da talep edebilir. Yoksulluk nafakası alabilmek için kadının boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olmalıdır. kadının kendi mali imkanlarıyla geçimini boşanmadan sonra devam ettiremeyecek olması yoksulluk nafakası talebini haklı kılar. Bunun yanı sıra nafaka isteyen kadın kural olarak kocasından daha az kusurlu olmalı ya da kusuru olmamalıdır. Yani erkek eşe oranla daha fazla kusuru olan kadın yoksulluk nafakası talep edemez. Nafakanın ileride arttırılması da mümkündür.
Bir diğer kadının boşanmadaki nafaka hakkı ise iştirak nafakasına ilişkindir. İştirak nafakası kadının boşanma davasında çocukların velayetini kendisine alıp erkek eşten çocuklar adına nafaka talep etme hakkı vardır. Bu bağlamda iştirak nafakası çocuklar için hükmedilir. Kadının hakkı olan bir diğer nafaka tedbir nafakasıdır. Boşanma veya ayrılık davası açtığınızda hâkim davanız devam ederken bu süreçte geçici önlemler alacaktır. Bu geçici önlemlerden biri de tedbir nafakasıdır ve kadının haklarından biridir. Hakim kendiliğinden dava süresince tedbir nafakasına hükmedebilir veya kadın da bunu talep edebilir. Tedbir nafakası talep eden kadının kusuru önem arz etmez.
Boşanma Davasında Kadının Uzaklaştırma Kararı Talep Etme Hakkı
Gerek fiziksel gerekse psikolojik şiddete uğrayan veya uğrama tehlikesinde olan kadınlar boşanma davasında bu kişileri kendilerinden uzaklaştırma tedbirinden yararlanabilir. Uzaklaştırma kararı almak için uzaklaştırma kararı talebi içeren dilekçeniz ile aile hakimine başvurmanız gerekmektedir. bu karar aynı gün içinde çıkabilir. Uzaklaştırma kararının ihlal edilmesi de tazyik hapsini gündeme getirecektir.
Boşanma Davasında Kadının Ayrı Yaşama Hakkı
Boşanma davası açıldığında eşlerin birlikte yaşama yükümlülükleri sona erer. Boşanma davası açıldığında kadın eş için ayrı yaşama hakkı doğar. Bu bağlamda boşanma davasında kadının haklarından biri de ayrı yaşama hakkıdır. Ayrı yaşama hakkı kanunen tanınmış olup diğer eşe terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı vermez. Eşler bu süreçte ayrı yaşayabilir.
Boşanma Davasında Kadının Adli Yardım Hakkı
Boşanma davasında kadının adli yardım hakkı vardır. Boşanma davasında kadının maddi durumu elverişli değilse ücretsiz avukat talebinde bulunabilir. Bu durumda baro tarafından kadına boşanma avukatı atanacaktır ve bu hizmet ücretsiz olarak verilecektir. Bu süreçte mahkeme ve harç giderleri devlet tarafından ödenecektir. Boşanma davasında kadın maddi gücünün olmadığını bir belge ile ispat ederek adli yardım hakkından yararlanabilir.
Boşanma Davasında Kadının Velayet Hakkı
Boşanma davasında kadın çocukların velayetini isteyebilir. Bu boşanma davasında kadının temel haklarından biridir. Hakim çocuğun üstün menfaati gereğince çocuğun velayetini kadına veya erkek eşe verebilir. Bu hususta kadının hakkı olsa da takdir hakkı hakimdedir. Çocuğun yaşı, psikolojik durumu, kadının ve kocanın maddi durumu, yaşadıkları yer gibi pek çok husus hâkim tarafından değerlendirilecektir. Uygulama küçük yaştaki çocukların velayeti genellikle kadına verilmektedir.
Sıkça Sorulan Sorular
Boşanma davası nerede açılır ?
Boşanma davası kadının ya da erkek eşin yerleşim yerinin veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturduğunuz yerin aile mahkemesinde açılır.
Kadın ücretsiz avukat için nereye başvurmalı ?
Bağlı olunan Baroya başvurarak talebinizi iletebilirsiniz.
Eşim boşanmak istemiyor, ne yapabilirim ?
Bu durumda anlaşmalı boşanmak mümkün olmayıp çekişmeli boşanma davası açabilirsiniz.
Mahkemeye gitmeden dava açılabilir mi ?
Elektronik imzanız varsa UYAP üzerinden belge ve eklerini sisteme yükleyerek boşanma davası açabilirsiniz.
Boşanma davası açmak için avukat zorunlu mu?
Hayır, avukat yardımı olmadan kendiniz de boşanma davası açabilirsiniz.
Boşanma Davasında Kadının Hakları Hakkında Yargıtay Kararlarından Örnek Alıntılar
“Somut olayda ise; eldeki dava 18.02.2014 tarihinde, boşanma davası ise 31.07.2013 tarihinde açılmış, boşanma davası 10.02.2014 tarihinde karara bağlanmış, 15.04.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanma dosyasında ise, kadın lehine tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Bu halde de, (boşanma davası açılmakla) davacı kadın için ayrı yaşama hakkı doğar. Dolayısıyla; işbu davada; yeniden ayrı yaşamakta haklılık olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda araştırma yapmaya gerek yoktur. Davacı kadın yararına, boşanma davasının kesinleşme tarihine kadar, bu davada hükmedilen nafaka ile mükerrerlik oluşturmayacak şekilde tedbir nafakası talep edilebilir. Mahkemece tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile boşanma davasında hüküm altına alınan tedbir nafakası da gözönünde bulundurularak, davacı kadın lehine hakkaniyete uygun bir miktarda nafakaya hükmolunması gerekirken..” 3. Hukuk Dairesi 2014/19724 E. , 2015/5813 K.
“Medeni Kanununun 162. maddesinin karşılığı olan Türk Medeni Kanununun 169. maddesinde ise “boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır” şeklindedir. Madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı gibi; alınacak geçici önlemin irat şeklinde yani aylık, düzenli ve sabit bir parasal miktar yani “tedbir nafakası” olacağı belirtilmiş değildir. Ancak geçici önlemin irat şeklinde bir para olarak belirlenmesine de bir engel bulunmamaktadır. Diğer yandan, Türk Medeni Kanununun 169. maddesi, boşanma ve ayrılık davası açılınca eşin ayrı yaşama hakkının doğacağı gözetilerek düzenlenmiş değildir. düzenlemenin amacı, davanın açılmasıyla eşler arasındaki ilişkinin bozulması sonucu, eş ve varsa çocukların geçim ve bakım ihtiyacının ortaya çıkması olasılığıdır. Boşanma davası açıldğı halde, eşlerin halen aynı evde iki yabancı gibi yaşamlarını sürdürmeleri, evin ve eşinin geçimini sağlayan eşin, bundan kaçınması da olasıdır. Böyle bir durumda da, yasada belirtilen önlemleri alması gerektiği açıktır. Yukarıda açıkladığımız gibi, hakim önlem olarak irat şeklinde bir tedbir nafakasına hükmedilebileceği gibi başka bir tür önlem de alabilir. Örneğin, yükümlü eşin kiracısı varsa kira bedellerinin muhtaç eşe ödenmesine birden fazla yerden aylık veya yıllık geliri varsa bu gelirin, gerekirse ortak konutun muhtaç eşe tahsisine karar verebilir. Önlemin parasal olma zorunluluğu da bulunmamaktadır. Hakim, tarafların belirlenecek ekonomik ve sosyal durumuna uygun bir önlemi takdir edip kararlaştıracaktır. Somut olayda hakim önlem olarak; davacı kocanın emekli maaşının davalı kadına tahsisine karar vermiştir. Böyle bir önlemin infazı olanaklıdır. Hakim ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu veya emekli maaşının yattığı bankaya talimat yazısı yazarak bu önlemin gerektirdiği tahsisi sağlayabilir. Bunun miktarının değişken olmasının da bir önemi yoktur. Zira, önleme ara kararıyla hükmedilebildiğinden; her zaman eksiltilip arttırılabilir veya tümüyle de kaldırılabilir. Ne var ki, hakimin emekli maaşının muhtaç eşe tahsisi şeklinde geçici önlem alması kanımca doğru olmakla birlikte; emekli maaşından başka geliri olmayan davacı kocanın yaşamını sürdürebileceği bir miktar dışında kalan emekli maaşının belirli bir miktar veya oranının davalı kadına tahsisine olacak şekilde önleme karar verilmesi için, hükmün bozulması gerektiği…” 2. Hukuk Dairesi 2010/16006 E. , 2011/18864 K.
“Boşanma davası sırasında hükmedilen geçici tedbir nafakası Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesinde düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 169. maddesi “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır” şeklindedir. Bu düzenleme karşısında boşanma veya ayrılık davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden ( re’sen) alınması gereklidir. Mahkemece bu kapsamda 19.03.2009 tarihli ara karar ile kadın ve ortak çocuklar için tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Geçici tedbir nafakası kural olarak boşanma ve ayrılık davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir ve boşanma ya da ret hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam eder. Ancak geçici tedbir nafakası almakta olan eş ve çocuklar nafaka yükümlüsü eş ile birlikte yaşıyorlar ve geçimi nafaka yükümlüsü eş tarafından sağlanıyorsa, başka bir ifade ile nafaka ihtiyacının ortadan kalkması durumunda nafaka yükümlüsü eşi, geçici tedbir nafakası ile sorumlu tutmak hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi, nafaka alacaklısı eş yönünden de hakkın kötüye kullanılması (TMK m. 2) niteliğini taşır.” 2. Hukuk Dairesi 2017/7179 E. , 2018/11992 K.