Boşanma Davasında Erkeğin Hakları Nelerdir?
Boşanma davaları tarafların çeşitli nedenlerle fikir ayrılıklarına düşmesi durumunda açılabilir. Eşler aile birliği kurulurken özgür iradeleri ile karar alır. Bununla birlikte aile birliği sonlandırılırken keyfi hareket edilemez.
Türk Medeni Kanunu aile birliğini korumaya yöneliktir. Ailenin toplum açısından taşıdığı öneme istinaden bu birliğin korunması esastır. Bununla birlikte aile birliğinin temelden sarsılması söz konusu ise ve eşler ayrılma kararı almışsa mahkemeye müracaat ederek boşanma davası açar.
Türk Medeni Kanunu uyarınca erkek ve kadın yasalar önünde eşit hak ve yükümlüklere sahiptir. Bu nedenle boşanma davaları sırasında kanuna göre karar verilir. Medeni Kanun uyarınca mahkemede taraf olanların hakları eşit olarak kabul edilir.
Boşanmada Erkeğe Tanınan Haklar Nelerdir?
Boşanmada erkeğe tanınan haklar söz konusu olduğunda çocukların durumu, ortak konutun kime tahsis edileceği, nafaka, mal paylaşımı, maddi ve manevi tazminat gibi birçok konunun dikkate alınması gerekir. Erkeğe tanınan haklar bakımından konu başlıkları aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
- Müşterek çocukların velayeti.
- Müşterek çocuklarla kişisel ilişki kurma hakkı.
- Çocuğa yönelik nafaka talebi.
- Yoksulluk nafakası hakkı.
- Maddi-manevi tazminat hakkı.
- Evdeki kişisel eşyalarını talep etme hakkı.
- Aile konutuna şerh konması talebi hakkı.
- Mal paylaşımı isteme hakkı.
Bahse konu haklara ilişkin herhangi bir kayıp yaşanmaması adına sürecin efektif bir şekilde, ciddiyet ve özenle takip edilmesi icap eder. Bu bakımdan, yetkin ve deneyimli bir boşanma avukatı yardımına başvurulması faydalı olacaktır.
Boşanma Davasında Erkeğin Nafaka ve Velayet Hakkı
Boşanma davasında erkeğin nafaka ve velayet hakkı kadına tanınan haklar gibidir. Kanun önünde kadın ya da erkek olarak eşler ayrılmaz. Taraflar Medeni Kanun uyarınca eşit haklara sahip olduğundan erkek için de velayet veya nafaka hakkından yararlanma söz konusudur.
Velayet belirlenirken çocuğun üstün yararı gözetilmektedir. Çocuğun maddi ve manevi olarak hangi tarafta kalması üstün yararına hizmet ediyorsa mahkeme karar verirken bu konuyu dikkate alır.
Çocuğun yaşam koşulları, eğitim durumu, sağlığı, sosyal yaşamı velayet verilirken dikkate alınır. Babanın imkanları daha uygunsa ve çocuk açısından bir yarar sağlayacaksa velayet babaya verilebilir.
Annenin kusurunun olması durumunda da velayet babaya verilebilir. Psikolojik ya da fiziksel rahatsızlıklar, madde bağımlılığı gibi olumsuz haller karşısında çocuğun menfaati doğrultusunda velayeti babaya verilebilmektedir.
Erkeğin eski eşine nafaka ödemeyi reddedebildiği durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Boşanma davalarında genellikle nafakayı erkek boşandığı eşe ve çocuklara öder. Bununla birlikte bazı durumlarda eski eşe nafaka ödemeyi reddetmek de mümkündür.
Erkek eski eşine nafaka ödemeyi reddetse dahi çocuk için bu durum geçerli olmaz. Velayetin babaya verilmesi durumunda çocuk için ödenen iştirak nafakası kadın tarafından ödenebilir. Erkeğin hakları arasında diğer eşten daha az kusurlu ya da kusursuz olması halinde boşanmayı istememe hakkı da bulunur.
Çekişmeli boşanma davalarında erkek davayı açan eşten az kusurlu ya da kusursuz ise boşanmayı istememe hakkına sahiptir. Erkek boşanma sebebi ile yoksulluğa düşecekse yoksulluk nafakası isteme hakkına sahiptir.
Kanun kadın ve erkeği bu konuda ayırmaz. Taraflardan yoksulluğa düşecek olan boşanma davası sırasında yoksulluk nafakası talep edebilir. Çocuğun velayeti babaya verilmiş ise bu durumda erkeğin kadından iştirak nafakası talep etme hakkı bulunur.
Boşanma davalarında erkeğe tanınan haklardan biri de maddi ve manevi tazminat talep edebilme hakkıdır. Maddi tazminat talebi söz konusu olduğunda tarafların kusur oranlarına dikkat edilir. Manevi tazminat taleplerinde ise bu durum geçerli değildir.
Boşanma davalarına bağlı olarak açılacak maddi ve manevi tazminat davaları farklı hukuki içeriğe ve usule bağlı olarak görülmektedir. Tazminat davası açılacağı zaman çekişmeli boşanma davası sürerken ya da dava sonuçlandıktan sonraki 1 yıl içinde hareket edilmesi gerekir.
Boşanma davası sırasında maddi tazminata karar verilebilmesi bazı koşulların sağlanması ile mümkündür. Öncelikle boşanma kararının verilmiş olması gerekir. Maddi tazminat talebinde bulunan eşin daha az kusurlu ya da kusursuz olması icap eder. Bunun yanı sıra maddi tazminat talebinde bulunan eşin beklenen ya da mevcut durumdaki menfaatleri zarar görmüş olmalıdır. Maddi tazminatın istenme sebebi boşanma olmalıdır. Bu koşullar birlikte sağlanmadığı takdirde maddi tazminat davası açılamaz.
Maddi tazminat davası açıldığında tazminat hesaplaması yapılırken tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınır. Kusur dereceleri ve fiilin ağırlığına da bakılmaktadır. Hâkim hakkaniyet ilkesini esas alarak karar verirken paranın alım gücünü de göz önünde bulundurur. İhlal edilmiş olan beklenen ve mevcut hakların ihlali de maddi tazminat davalarında incelenir.
Sıkça Sorulan Sorular
Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Boşanma istemiyle hazırlanmış dava dilekçesinin görevli ve yetkili mahkemeye sunulması ve dava açılması için gereken ücretin ödenmesiyle birlikte boşanma davası açılır.
Boşanma Davası Nereye Açılır?
Boşanma davasında görevli mahkeme aile mahkemesidir. Aile mahkemesinin bulunmadığı yerlerde ise asliye hukuk mahkemesi görevlidir.
Boşanmanın Özel Sebepleri Nelerdir?
Boşanmanın özel sebepleri şunlardır: zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı.