Aile İçi Şiddetin Cezası
Aile içi şiddetin cezası çeşitli biçimlerde uygulanır. Evlilik birliği içinde ortaya çıkan aile içi şiddet aile bireylerinden herhangi birine yönelik olabilir. Şiddet, kişiye fiziksel ve psikolojik açılardan acı hissettiren olumsuz davranışlardır. Bu davranışlar gözle görülebilir etkiler ortaya çıkarabileceği gibi bazen de sonuçları gözle görülebilir nitelikte olmaz. Şiddetin türleri yalnızca fiziksel ve psikolojik değildir.
Şiddet; cinsel şiddet, ekonomik şiddet şeklinde de ortaya çıkabilir. Şiddet herkese karşı işlenebilen bir eylemdir. Şiddetin muhatabı aile içindeki bireyler olabileceği gibi ailenin dışında yer alan insanlar da şiddete maruz kalabilir.
Aile içi şiddetin koruyucu ve önleyici tedbirler kapsamında kanun aracılığı ile de engellenmeye çalışıldığı görülmektedir. Evlilikte eşe ya da çocuklara karşı uygulanan şiddet aile içi şiddet olarak adlandırılır.
Aile içi şiddet yalnızca eşe ve çocuklara yönelik olmayabilir. Ailede yer alan diğer fertlere karşı da aile içi şiddetin açığa çıkması söz konusu olabilir. Şiddete uğrayan, herkes olabilirken genellikle kadınlar ve çocuklar daha fazla şiddete maruz kalmaktadır.
6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında uygulanan koruyucu ve önleyici tedbirler aracılığı ile şiddet mağdurları düşünülür. Ayrıca şiddet, Türk Ceza Kanunu uyarınca suç olarak kabul edilir. Şiddet sebebi ile çeşitli suçların ortaya çıkabileceği düşünülerek bu davranış farklı yaptırımlarla cezalandırılır.
Aile İçi Psikolojik Şiddet
Psikolojik şiddet kişi üzerinde ruhsal açıdan bozuklukların oluşmasına yol açan bir şiddet türüdür. Aile içi psikolojik şiddet; eşe, çocuklara ya da diğer aile bireylerine karşı uygulanabilir. Evlilik birliğinde ortaya çıkan problemlerin temelinde aile içi psikolojik şiddetin önemli etkileri bulunur.
Hakaret, aşağılama, toplum içinde eşin rencide edilmesi, söz ve davranışlarla eşin küçük düşürülmesi gibi birçok şekilde uygulanabilen psikolojik şiddet, kişi üzerinde çeşitli travmalara yol açabilir.
Aile içi psikolojik şiddet sebebi ile açılan boşanma davaları evlilik birliğinin sonlandırılmasına sebep olabilir. Türk Ceza Kanunu açısından da suç teşkil eden psikolojik şiddet, bunu uygulayan tarafın cezalandırılması ile sonuçlanır.
Psikolojik şiddet uygulandığında ortaya çıkan sonuçlar çeşitli suçlara da dayanak teşkil edeceğinden dava konusu da olur. Psikolojik şiddetin dayanağı olan dava türlerinden bazıları şunlardır:
- İntihara yönlendirme suçu,
- Kişinin hürriyetinden yoksun kılınması suçu,
- Kişisel verilerin hukuka aykırı yollardan yayılması suçu,
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal etme suçu,
- Özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçu,
- İnanç ve düşünce özgürlüğünü ihlal suçu,
- İş ve çalışma özgürlüğünün ihlali suçu.
Aile İçi Fiziksel Şiddet
Aile içinde en sık karşılaşılan şiddet türü fiziksel şiddettir. Fiziksel şiddet kadına, çocuğa, ailedeki diğer bireylere karşı uygulanabilir. Şiddet yalnızca kadınlara yönelik olmayabilir. Bazen erkeklerin de şiddete maruz kaldığı görülmekle beraber bunun sınırlı olması şiddetin daha ziyade kadınlara yönelik olduğu zannını yaratmaktadır.
Bununla birlikte şiddet herkese yönelik olabilir. Toplum içinde, aile yaşamında, iş yaşamında kısaca her alanda insanlar şiddete maruz kalabilmektedir. Aile içi şiddet ise en sık karşılaşılan ortamlardan biri olurken genelde burada yaşanan şiddet olaylarının üstü örtülmektedir.
Aile içi şiddet aslında toplumsal bir problem olarak da öneme haizdir. Yaşanan gelişmeler, kültürel ve ahlaki çöküntüler insan davranışlarının değişmesine yol açarken insan ilişkilerinde de problemler yaşanmasında etkili olabilmektedir.
Evlilikte fiziksel şiddetin çeşitli nedenlerle ortaya çıktığı görülür. Fiziksel şiddet kişi üzerinde fiziksel zararlara da yol açabilmektedir. Aile içi fiziksel şiddetin cezası vardır. Türk Ceza Kanunu uyarınca fiziksel şiddet suç kapsamında yer almaktadır.
Fiziksel şiddetin eşe uygulanması suçu nitelikli hale getirdiğinden verilen cezalarda da artış yaşanır. Kasti olarak başkasının vücuduna acı verecek nitelikte fiziksel şiddet uygulayanların 1-3 yıl aralığında hapis cezası alabilmesi mümkün olur. Bu suç eşe karşı işlendiğinde ise nitelikli hale geleceğinden verilen cezada yarı oranda artış görülür.
Boşanma davaları sırasında da fiziksel şiddetin sonuçları olduğu görülmektedir. Bu tür bir dava açıldığında şiddet uygulayan eşin daha ağır kusurlu sayılması söz konusu olur. Ayrıca belirtmekte yarar var ki bu süreçte yetkin bir aile hukuku avukatından yardım almak, oldukça faydalı olacaktır.
Aile İçi Ekonomik Şiddet
Şiddet, çeşitli biçimlerde uygulanabilir. Fiziksel, psikolojik ya da ekonomik şiddete ek olarak cinsel şiddet de söz konusudur. Herkese karşı uygulanabilen şiddet aile içinde de ortaya çıkabilir.
Aile içi ekonomik şiddet de şiddet türlerinden biridir. Kadınların çalışma yaşamında yer edinmesi ekonomik şiddetin ortaya çıkmasını azaltırken buna rağmen zaman zaman kadınlar ekonomik şiddete maruz kalmaya devam etmektedir.
Kadının ekonomik yaşamdaki yerinin yeterli seviyeye ulaşmamış olması ekonomik şiddetin varlığını sürdürmesinde önemli bir etkendir. Evlilik sürecinde de ekonomik şiddete maruz kalan eşin çeşitli problemler yaşaması kaçınılmazdır.
Aile içi ekonomik şiddet kendisini çeşitli biçimlerde açığa çıkarabilir. Buna verilebilecek bazı örnekler aşağıdaki gibidir:
- Eşin rızası dışında parasını almak,
- Eşin isteği dışında çalışmaya zorlanması,
- Eşin çalışmak istemesine rağmen engellenmesi,
- Eşin borç yükü altına sokulması,
- Eşin ekonomik güçsüzlüğü sebebi ile eleştirilmesi.
Ekonomik şiddet aracılığı ile parasal yönden diğer eşe muhtaç olduğunun hissettirilmesi şiddet mağduru üzerinde olumsuz etkilere yol açar. Kişinin mutsuz olmasına yol açan ekonomik şiddet nedeni ile mağdur olan taraf birçok problem yaşayabilir.
Aile İçi Cinsel Şiddet
Aile içi cinsel şiddet de şiddet türlerinden biridir. Evlilikte cinsel şiddet çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Bunlardan bazıları aşağıdaki gibi sıralanabilir:
- Eşin zorla cinsel ilişkiye zorlanması,
- Olağandışı yollardan cinsel ilişki talebi,
- Kürtaj olmaya veya olmamaya zorlama.
Şiddet çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilen bir davranış türüdür. Şiddetin maruz görülmesi mümkün değildir. Şiddet ne sebeple olursa olsun başvurulmaması gereken bir yoldur. Kişinin sosyal, ekonomik, psikolojik bakımdan maruz kalabileceği olumsuzluklar şiddetin ortaya çıkmasında etken olurken bu sebeplerin varlığı şiddeti kabul edilebilir kılmamaktadır.
İnsan doğduğu andan itibaren ailenin bir ferdi olarak yaşamını sürdürmektedir. İstisnalar dışında aile içinde büyürken insanın çocuklukta şiddet içeren davranışlara maruz kalması ileriki yıllarda yaşamına yansır. Kişinin ileride şiddet eğiliminde olmasının altında yatan birçok neden olabilirken bunlardan biri de çocuklukta şiddete maruz kalmaktır.
Aile İçi Şiddet Ortaya Çıktığında Ne Yapılmalı?
Aile içi şiddet ortaya çıktığında yapılması gerekenlerden biri öncelikle yetkili mercilere başvurulmasıdır. Kadınların, çocukların ya da diğer aile bireylerinin aile içinde şiddete maruz kalması durumunda somut olayın durumuna bağlı olarak kolluk kuvvetlerine başvurulması gerekir.
Eşin şikayetçi olması durumunda tutanak tutulması ve kolluk kuvvetleri tarafından kişinin en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilerek darp raporu alınması da önemlidir. Polis, jandarma gibi yetkili mercilerin yanı sıra Aile Mahkemesi, Cumhuriyet savcısı, ALO 183, alo 155, valilik, kaymakamlık da başvuru mercileri arasında yer almaktadır.
Şiddete uğrayan kişi koruyucu ve önleyici tedbirler kapsamında yardım alabilir. Aile içi şiddete maruz kalındığında kanun yolu ile alınabilecek tedbirler bulunur. Aile Mahkemesi kanalı ile uygulanabilecek bu tedbirler kapsamında yer alan bazı örnekler aşağıdaki gibidir:
- Şiddet uygulayan eşe karşı evden uzaklaştırma kararı,
- Şiddet mağduruna şiddet uygulanmaması kararı,
- Müşterek konutun şiddete uğrayan eşe tahsisi,
- Müşterek konuttaki eşyalara zarar verilmemesi kararı,
- Şiddet uygulayan eşin silahı varsa silaha el koyulması,
- Şiddet mağdurunun iş yerine yaklaşmama kararı,
- Şiddet uygulayan eşin psikolojik yönden veya madde bağımlılığı söz konusu ise tedavi edilmesi kararı,
- Şiddet uygulayanın şiddet mağduru eşe, çocuklara ya da diğer aile bireylerine yaklaşmaması kararı.
Aile İçi Şiddetin Cezası
Aile içi şiddet ortaya çıktığında buna yönelik Türk Ceza Kanunu uyarınca çeşitli cezaların ön görülmesi söz konusu olur. İşlenen suça bağlı olarak aile içi şiddet için farklı cezalar ön görülür.
Türk Ceza Kanunu uyarınca şiddet içeren suçlar eşe karşı işlendiği takdirde nitelikli hale gelmiş olacağından verilen cezalar da yarı oranda artar. Aile içi şiddet sebebi ile ortaya çıkabilen suçlardan bazıları şunlardır:
- Kasten yaralama suçu,
- Kasten öldürme suçu,
- Nitelikli cinsel saldırı suçu,
- İntihara yönlendirme suçu,
- Hakaret suçu,
- Tehdit suçu,
- Kişinin hürriyetinden yoksun kılınması suçu,
- Kişinin iş ve çalışma hürriyetini ihlal etme suçu.
Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gereği şiddet içeren davranışlar koruyucu ve önleyici tedbirler kapsamındadır. Bu davranışlar aynı zamanda suç olarak da kabul edilir.
Şiddete maruz kalan kişi kim olursa olsun bu kanundan yararlanabilir. Kadın, erkek, çocuk ya da toplumdaki her birey şiddet içeren davranışlara maruz kaldığında korunur. Şiddet aile içinde ortaya çıktığında da ailenin korunması için bu davranışlar cezalandırılmaktadır.
Aile içi şiddet; kadına karşı, çocuklara ya da diğer aile bireylerine karşı olduğunda kanun bunu yaptırımları ile engellemeye çalışır. Ayrıca koruyucu ve önleyici tedbirleri uygulamak sureti ile de bireyleri korumaya çalışır.
Sıkça Sorulan Sorular
Eşimden Psikolojik Baskı Görüyorum, Ne Yapmalıyım?
Eşiniz tarafından maruz kaldığınız psikolojik şiddeti sona erdirmek için size en yakın Aile Mahkemesine müracaat edebilirsiniz. Bu sayede, maruz kaldığınız şiddeti oluşturan fiillerin tamamının yasaklanmasını talep edebilirsiniz.
Aile İçi Şiddette Kamu Davası Nasıl Düşer?
Kamu davası açılmasına sebebiyet veren aile içi şiddet vakalarında şikayetten vazgeçilse dahi kamu davası görülmeye devam eder.
Psikolojik Şiddete Maruz Kalan Kişi Ne Yapmalı?
En yakın karakola, ŞÖNİM ya da Cumhuriyet Başsavcılığına veya aile mahkemesine başvurabilirsiniz.